KONSÜL'ün ölümü | Sayfa 3 | Define işaretleri ve anlamları

KONSÜL'ün ölümü

SEVALİ

Kullanıcı
Katılım
14 Kasım 2012
Mesajlar
1,451
Beğeni
2,680
Puanları
113
Cevap: Tilki ini ve Kapalı mağara.

Bak şimdi oluyor. Konsül amasyada görev aldı. Anadolu içlerinde isyan eden paralı askerler galat lılara karşı bir sefer düzenledi. Ve kendi korumalarıtarafından öldürüldü. Aynı andada roma senatosunda bir darbe yapıldı.
Konsülün sadık adamları daha sonraları defin işlemini öldürüldüğü yerde yaptılar. Doğal bir oyuğa svaş ganimetleri ile gömdüler.
Şimdi gelde çık işin içinden. Bu adamı nereye gömdüler.


Sayın SARPEDON nereye gömüldüğünü belki bulamayacağız ama bilgiler açısından güzel bir konu oldu devamıda gelecektir :p;)




Üsteki sezar pontuslular ile yaptığı savaşın yerini gösteren belgede dere boğazı denen yer zile ilçesinde eski amasya yoludur ve hala faaldir.
 

SEVALİ

Kullanıcı
Katılım
14 Kasım 2012
Mesajlar
1,451
Beğeni
2,680
Puanları
113
Cevap: Tilki ini ve Kapalı mağara.

Sikkedeki tacı görüyorsun değilmi?
Güneş, helios. Güneşin ışıkları nasılda adamın gözünün içine sokar gibi betimlenmiş.
Güneşin oğlu demi he he..
Roma takviminin güneş ışığı ile yeryüzüne yatay düşmesi senin bilmecen.
Bak oralara. İçinden çıktın, kafana yatıyorsa uğraş. Yok yapamam diyorsan bi çay demle iç keyfine bak;-)

Sayın SARPEDON Taçta bulunan roma takviminin güneş ışığı ile yeryüzüne düşmesini simgeliyor ise haziran ayında bu kayalıklardan 2 3 km gerisinden bakıldığında hemen hemen tacın kıvrımları gibi kaya beliriyor aşağıdaki uydu fotoğrafında önceki mesajlarımda belirtmiştim siz hiç bir işaret konmadı demiştiniz acaba olabilirmi ?


 

Sarpedon

Kullanıcı
Katılım
12 Kasım 2012
Mesajlar
466
Beğeni
97
Puanları
28
Konum
Kuzey avrupa
Cevap: Tilki ini ve Kapalı mağara.

Uyduyu bilemem. O kadar önemli birimin yerini aha burdayım diyede adamın gözüne sokmazlar.
Çıkış noktamız doğanın kendi işaretleri. Yolun bir gün amasya yada frigya vadisine düşerse incele.
Ay ve güneşin kutsal olduğu bir dönemi düşünüp ona göre inceleme yapılmalı.
Mısırdaki krallar vadisindeki firavunlar bu sisteme göre defnedilmiştir.
 

SEVALİ

Kullanıcı
Katılım
14 Kasım 2012
Mesajlar
1,451
Beğeni
2,680
Puanları
113
Cevap: Tilki ini ve Kapalı mağara.


Ayrıca orduları İberdeki Galya işgalini durdurmak için yola çıkan Decius Mus , Julianus Fronto adlı yetenekli bir genci de evlat edinmişti .



Kral Secundus ordusuyla Larissaya girmişti . Ancak pek hoş karşılanmadı . Hep isyanlar oluyordu . Bunun üzerine halkı yatıştırmak için şehre kutsal bir tapınak inşaa ettirdi ...

Ayrıca Saraya , başbakana Kral Secundus bir mektup yollamış , emrinin hemen yerine getirilmesini emretmiştir . Mektupta tüm şehirlerdeki tarım alanlarının genişletilmesini , çiftçinin desteklenmesini , ayrıca her şehre uzanan bir ticaret yolu hattının kurulması çalışmalarının başlatılmasını istemiştir ...

Decius Mus'Un orduları da İber yarımadasına ulaşmış , Galyalılardan Romalıları kurtarmıştır ...

Akdenizden ise kötü bir haber gelmiştir . İber donanması , Roma donanmasına saldırmış , çok kayıplar verdirtmiştir . Ancak Roma donanması İberlerin hepsini yok etmiştir . Haber krala ulaşınca çok sinirlenir . emen Decius Mus'Un İberdeki ordusuyla İberşehirlerini kuşatmalarını emretmiştir ...



Ayrıca Decius Mus bir evlat daha edinmiştir ...



Başkente sinir bozucu haberler daha gelmiştir . Kral seferde olduğundan sorumluluk başbakandadır . Başbakan tarafından yönetilen bir oturumda 2 haberci geldi . "Buyrun" dedi başbakan .

Önce habercilerden biri konuşmaya başladı . "Roma şehrinde bir Galya casusu tespit ettik efendim"

Sonra da diğeri konuşmaya girdi . "Efendim Syracuse şehrinde Kartaca casusları yakaladık !"

Başbakan , Kartacanın amacını çözememişti . Ancak her devletin başka devletleri tanımaya da hakkı vardı . Bu olayları Krala da rapor etti ...

Kralın emriyle yola çıkan Decius Mus , İber şehri olan Iruna'yı kuşattı ...

Krala , Larissaya gelen bir haberci ise Pontusluların , Yunanlılarla savaştığını bildirdi ...

Bu güzel bir haberdi . Yunanlıların kalan şehirlerini de pontusluların yok etmesini umdu Kral ...

Iruna şehrini kurtarmak için ise İberler bir destek yolamışlardı ...

Decius Mus ordusunu dizdi . Konuşmaya başladı ;

-"Cesur Roma orduları ! Bugüne kadar hep kendimizi korumak ve intikam almak için savaştık . Yine aynısını yapacağız ! İberler topraklarımızı işgal etmek istiyorlar , haydi gücümüzü gösterelim onlara !!!!!!"

Artık Roma Komutanlarınca kabullenilen , atlıları arkadan dolandırma taktiği ile düşmana saldırdılar ...

Düşman ise savunma hattını yarmaya çalışıyordu . Hattı güçlendirmek için geride kalanların bir kısmı da hücum etti ...

General Decius da atlılarıyla arkadan saldırıp düşmanı hattın arasında bırakarak yok etmek istiyordu ...

Askerlerin bağırışmaları arasında düşman Generalinin kellesi de uçmuştu . Düşman hemen kaçmaya başladı ...

General Decius zafer kazanmıştı ...

Larissada , Krala gelen bir diğer haberci de diplomatik durumları belirten bir haber getirmişti ...

General Decius , kazandığı zaferin üstüne Iruna şehrine hemen girdi ...

Zafer kazanarak şehri aldı !

Kral da ordularını tazeleyerek Larissadan ayrıldı ve Atina'yı kuşattı ...

Ayrıca Kartacalılar sınır ihlali yapıp şehrimiz yakınlarına kadar küçük bir birlik yollamışlardı ?

Bu olayların arasında mutluluk verici bir tane daha vardı . Kral Secundusun Vibius adında bir oğlu olmuştu !

Tüm Roma topraklarında bayram havası yaşanıyordu ...

Krala bir haberci daha geldi ve İberlerin saldırılarını açıklayan bir haber getirdi . Dediğine göre İberliler Makedonlarla müttefik olmuşlar ?!

Başkentten yola çıkıp Krala gelen bir diğer haberci de ana sarayın yapımının bittiğini bildiriyordu ! Bu ana saray Romanın otoritesinin bir göstergesiydi ...

Ayrıca Makedonlardan gelen bir devşirme olan Deukalios da Larissa valisi olmuştu ...

Kral Secundusun emri üzerine Roma sınırlarının baştan çizildiği bir harita yapılmıştı . Haritayı alıp bakan Kral çok beğendi ve saraya yollanmasını emretti ...


Sayın SARPEDON decius mus un evlatlığının bir isimi bu Julianus Fronto diğerini bulamadım.
 
Son düzenleme:

SEVALİ

Kullanıcı
Katılım
14 Kasım 2012
Mesajlar
1,451
Beğeni
2,680
Puanları
113
Cevap: Tilki ini ve Kapalı mağara.

Galatlılar ın yaşam bölgesi Ankara Çorum Yozgat illeri konsül Amasya konsülü olduğuna göre galatlıların isyanı ya yozgatta olmuştur çorumda veya ankarada olsa iki ilde aynı güzergahta olup amasya mecitözü hattını ulaşım için o güzergah kullanılmıştır eğer yozgatta oldu ise tek rahat ulaşım geçiş yeri benim bölgemdir başka yerden yozgata ulaşması çok meşakkatli olacağından geçiş yeri benim bölgemdir.

Sayın SARPEDON doğal oluşum mağara ve merdivenlerle inilen yere defnedildi demiştiiniz bu kayalıkların 1.5 2 km uzağında önceki mesajımda belirttiğim gibi tunç çağından kalma mağaranın bulunduğunu söylemiştim ve sonunu bulamamışlar diye mağaraya üstünden delik açarak ulaşılmış dediğiniz gibi dehlizler odalar varmış fakat toprak doluymuş,birde bizzat benim gördüğüm ve resimleri bulunan bir mağara var merdivenler ile inilen fakat içi su dolu.
 
Son düzenleme:

SEVALİ

Kullanıcı
Katılım
14 Kasım 2012
Mesajlar
1,451
Beğeni
2,680
Puanları
113
Cevap: Tilki ini ve Kapalı mağara.



Keltler

Hint-Avrupa kavimlerinden olan Keltler MÖ 1000 dolaylarında Orta ve Batı Avrupa'nın büyük bir bölümünde egemenlik kurdular. MÖ 600 sıralarında Fransa, Britanya, Kuzey İtalya, Belçika, Güney Almanya, Bohemya (Çek Cumhuriyeti) ve İspanya'nın bir bölümü Kelt egemenliğinde bulunuyordu. Keltlere Helenler Keltai ya da Keltoi, Romalılar ise Galli (tekil hali Gallus) derlerdi.
MÖ 1. binyıl sonlarında güneyden Roma'nın, kuzeyden Germen kavimlerinin yayılmasıyla Avrupa'da Kelt egemenliği sona erdi. Britanya'da ise MS 5. yüzyıla dek süren Kelt hakimiyeti, Anglo-Sakson kavimlerinin istilası sonunda adanın kuzey ve batı kıyılarıyla sınırlandı.
Halen İrlanda ve İskoçya halkının bir kısmı ile Galliler (Welsh) ve Breton'lar Keltçeden türeyen diller konuşmaktadır.

Galatlar

MÖ 280-274 yıllarında Balkanlar ve Batı Anadolu'da yaşadıktan sonra Orta Anadolu'da Ankara ve Çorum, Yozgat yöresine yerleşen Orta Avrupa kökenli Kelt kavimine mensup Galyalılara Yunanlıların ve Romalıların verdiği ad. Galatların yerleştiği bölgeye Antik Çağ'da Galatya adı verildi. Aşiret yapısına dayanan Galat krallıkları Roma İmparatorluğu'nun egemenliği altına girdikleri MÖ 1. yüzyıla kadar bu bölgede varlıklarını sürdürdüler. Orta Anadolu'da Galat dilinin MS 7. yüzyıla dek konuşulduğuna dair belirtiler vardır.

Roma imparatorluğu öncesi.

277-274 yıllarında Ege bölgesi yağmalandı; Erythrai (Çeşme yakınında Ildırı) ve Milet kısa sürelerle Galatların eline geçti. MÖ 274'te Bergama kralı Eumenes ve Selevkos kralı Antiokhos komutasındaki ordu Galatları ağır bir yenilgiye uğratarak Orta Anadolu'ya sürdüler.
Galatlar Delphi zaferinden sonra Tektosagi, Tolistobogii ve Trogmi adlı üç boy şeklinde örgütlendiler. Orta Anadolu'da Sivrihisar (Pessinus), Ankara (Ankyra) ve Yozgat Büyüknefes (Tavium) bu üç boyun merkezi oldu. Bugünkü Ankara isminin türetildiği Ankyra kelimesinin durduran anlamında Galatlar tarafından verildiği söylenir. (İngilizcedeki "anchor" (deniz çapası) kelimesinin Ankyra kelimesinden türediği söylenir) Bölgede yapılan yüzey araştırmalarında Polatlı'da Basrikale ve Hisarlıkaya, Sakarya Irmağı'na hakim Çanakçı ve Çağlayık, Beypazarı'nda Tabanoğlu ve Dikmenkale, Ayaş'ta Canıllı, Keçiören'in Bağlum köyünde Hisartepe ve daha başka kale kalıntıları belirlendi. Kalelerin bazıları çevredeki kaya kitlelerine bağlanarak yapılmıştı.
Ankara'nın 100 km güneyinde ve Tuz gölü çevresinde bulunan Kulu ilçesi önemli bir Galat yerleşimi idi. Bugünkü Kulu ilçesi eski Galat kenti olan Drya harabeleri üzerinde kurulmuştur.

Roma Dönemi

Galatya'nın MÖ 1. yüzyılın sonlarında Roma egemenliğine girmesinden sonra Anadolu'nun bu Avrupalı konukları kendi kültürel kimliklerini koruyamayarak asimile oldular. Yaşadıkları bölge ise Galatya adı ile bir Roma eyaleti oldu.
MS 1. yüzyılda Aziz Paulus'un çalışmaları sonucunda Hıristiyanlığı kabul eden ilk Anadolu halkının Galatlar olduğu belirtilir. Paulus'un Galatyalılara Mektup'u, İncil'i (Yeni Ahit) oluşturan kitaplardan biri olarak kabul edilmiştir. Doğu Roma İmparatorluğu'nun Türklere yenildiği 1071 Malazgirt savaşının ardından, Doğu Roma(Bizans) ordusunun generallerinden Frank kökenli Roussel de Bailleul bölgede hala etkin olan Galat kültürüne dayanarak bir isyan başlatılma imkanını görmüş ve Malazgirt Savaşı'nın kaybedilmesiyle zayıflamış Doğu Roma-Bizans devletine karşı ayaklanarak orta Anadolu'da bir devlet kurmuştur. Bizans bu devleti yıkmak için askeri birlikler gönderse de bunlar başarısız olmuştur. Bunun üzerine Türklere yardım için başvuran Doğu Roma-Bizans'ın çağrısıyla, Selçuklu Devleti de ilerisi için bu Frank- Kelt karışımlı devletin Türklere de problem çıkarabileceğini hesaplayarak Bizans'a bu konuda yardım etmiştir. Nihayetinde Roussel de Bailleul yakalandı ve idam edildi. Kurduğu devlet de ortadan kalktı. Buradaki ilginç yan Anadoluya gelişlerinden 1000 yıldan fazla bir zaman sonra bile bu kelt kökenli Galat halkının hala kültürel farklılığını koruyup, siyasal ve askeri etkinliğini ortaya koyabilmiş olmasıdır.


Kaynak:

 

SEVALİ

Kullanıcı
Katılım
14 Kasım 2012
Mesajlar
1,451
Beğeni
2,680
Puanları
113
Cevap: Tilki ini ve Kapalı mağara.







Yozgat büyük nefes köyü.




Büyük nefes köyünün gerçek adı ta eskilerden gelmektedir nefesoğlu diye bir kişiden adını almıştır köyümüz.. Büyük Nefes (TAVİUM HARABELERİ) : Anadolu'ya Avrupa'dan gelerek yerleşmiş Galatlar'ın Trogmi adlı boyunun başkenti idi. Ya bizim köyümüz tarihi devirlerde bir devletin başkenti idi dostlar...M.Ö. 270 yıllarından M.Ö.100 yıllarına kadar yaklaşık 170 sene bir devlete başkentlik etmiştir köyümüz..Önemi böylece biline...O devirlerde nüfusu da on binlerle ifade ediliyordu...Yozgat'ın 30 km. batısında, Yerköy'ün 28 km. kuzeyinde, Boğazkale (Hattuşaş'ın 30 km. güneyinde, Ankara'nın 180 km. batısında yer alan koordinatlar içerisinde yer alan tarihin ilk çağlarından beri yerleşim alanı olduğu gözle görülebilen emarelerle sabit bir yerleşim alanıdır.Yerleşim alanı olaarak İlk çaglardan beri kullanııldığına delalet eden köyün değişik bölgelerinde bulunan magaralar ki en önemlileri; çatal magra. cankurtaran magarası, karaboğaz yaylasındaki magara, haşal kayaları magarası, cevizli dere, Bozkaya, Yirik, Söğütlü çeşme yanındaki magara (Yarı açık-yarı kapalı) Zarek tepesi magaraları, Büyük Kalenin Batısısndaki ziya hocanın bagın yanındaki magaralar, Mektep Magazası vb. bilinmeyen birçok magramevcut olup ba magaraların çevresinde de epeyce hüyük bulunmaktadır. Belli Başlı Hüyükler; Büyük, Küçük Kale, üç Tepeler, Delikli Taş Tepesi, Yellice Tepesi (su kuyulutepe), İkiz tepe, sarı sıra kayalar üzerindeki tepe, Danacı tepesi, tavuk sivrisi tepesi, kuzey tepe (buraya yapı da denir)vb. daha binlerce hüyük buluntusu görülebilir. Ayrıca köyün tarihine ışık tutması açısından köy çevresinde bulunan yapı taşlarından bahsedilmesi gerekir ki buna örnek olarak; Köy Camiisinin önündeki çeşmenin duvarlarında bulunan çeşitli fiğürlü taşlar, Yozgat Müzesinde bulunan Aslan Heykeli, Mezarlıklarda bulunan sütun ve sütun başlıkları Nefes in baglar mevkiisinde bulunan, Antik Yüzey çalışmaları bitirilen Taim Kentinin kalıntıları arasındanalınan yapı taşı parçalardır.
 
Son düzenleme:

HARBİCİ

SERKAN
Kullanıcı
Katılım
9 Kasım 2012
Mesajlar
3,702
Beğeni
4,007
Puanları
113
Cevap: KONSÜL'ün ölümü

çeşmedeki taşlarda işçilik tavan yapmış usta. bu ne güzellik böyle.
 

SEVALİ

Kullanıcı
Katılım
14 Kasım 2012
Mesajlar
1,451
Beğeni
2,680
Puanları
113
Cevap: KONSÜL'ün ölümü

Tezimiz doğru ise çık bakalım hadi işin içinden samanlıkta toplu iğne aramak değil mikrop aramak gibi:D:D:Dimage123image123image123(alkış)(alkış)(alkış)koptumkoptumkoptum:confused::confused::confused:somurtuksomurtuksomurtuk:mad::mad::mad:protestoprotestoprotesto


 
Üst