“Zîbak; Türkçe’de cıva olarak bilinen maddedir ve bütün cıvalar girer8… Cıva çok hızlı hareket eden topraksı bir sıvıdır. Saf buharı ve nemiyle etkili bir madendir. Maddelerin anası ve asıl madendir. Tabiatı sıcak ve nemli olmakla hayat aracısı türünden bir maddedir. Madenlerin ruhu hükmündedir. Madenî cisimlere hayat ve (koruma) vermesi nedeniyle pek çok çeşitteki renklerini korumasıyla tabii ruh, tohum kabı, beşinci cevher, beşinci tabiat, güneş seması, mutlak tohum adları verilir… Eriyik maddelerden en seçkin madde cıvadır ve eriyik maddelerin aslıdır. Cıvanın da aslı madenine hapsolmuş sudur. Toprağın içinden kaçarken zatında olan ateş sıcaklığı onu oluşturup, harekete geçirdi, buharlaşıp yukarıya çıkarıp yüce bir fert olup ruhanî bir buhar oldu. Buharlaşması olgunlaşınca maden onu kuşatıp hapsederek kurtulacak delik bulamadığı derecede buhariyet üzere sabitlendi. Sıcak yakıcılık olmamasıyla, soğuk ve katı olarak kaldı.
Öğeleri ve cevheri birleşerek bir araya toplanıp yoğunlaştı. Daha sonra nemlilik ortaya çıkınca tekrar sıvı hale dönüşerek yoğunlaştı. Katılık ve yoğunluk nedeniyle kuru olarak toprağın içinde sakinleşene kadar, mükemmel bir hızla eğimli olarak dibe inmeye başladı. Zatında olan ateş sıcaklığı onu tekrar adeti olduğu gibi oluşturup harekete geçirerek, hafif ve ulu bir buharlaşmayla seçkin bir buhar oldu. Ondan sonra, önceki gibi sıcaklığın yok olması ve soğukluğun oluşmasıyla yoğun bir su olarak toprağın dibine indi. Sonuç olarak dibe inme ve yukarıya buharlaşmanın her defasında seçkin, berrak, havaî olarak, zatında olan sıcaklıkla, yaratılışta madde olan yağ ile birleşik hale gelir. bu yağ her sıvıyı, madeninden uzaklaştırır, yağ, tabii kükürt taşı olur. Sıvı cıva yaratılış zatında olan sıcaklıkla taş sıcaklığından kendi nefsine geçti ise yani kazanılan sıcaklık ezeli yaratılış sıcaklığına galip geldiyse soğuk tabiatı iptal ederek görünür olanı; yumuşak-sıcak ve görünmeyeni; kuru-soğuk oldu. Sonuç olarak da, ezeli yaratılışta cıvada görünür olanı sıcak ve nemli, görünür olmayanı kuru ve soğuk tabiatlarını bir araya toplamasıyla, maddelerin içine girerek, mükemmel yumuşaklığı nedeniyle, yetenek sahibi oldu.
Çünkü, sıcaklık ve nemliliğin bütün tabiatı cıvada vardır. Madenî cisimleri çözer oldu ve bu yaşamsal mükemmellikle cıva, madeninde yumuşaklık bulduysa, uzun ve yumuşak bir pişme işlemi nedeniyle kükürt maddesinin haline yumuşaklık, kararlılık ve galibiyet hali gelerek, (cıvanın) içinde hapsoldu; kükürt çözünüp cıvanın içinde hapsoluncaya kadar birbirleriyle birleşip keskinleştiler. Görüneni yumuşaklık ve görünmeyeni katılık, görüneni beyaz ve görünmeyeni kırmızı olan gerçek bir yaşamsal sınaî oldu. Bu yaratılış, erimiş maddelerin yaşamsal kudretinin aslı olan cıvanın yüceliğidir. Bu şekilde, maddesi sıcak ve yumuşak, ruhu; kuru ve soğuk oldu…”